İngilizce

RASAT, tasarımı ve üretimi Türkiye'de gerçekleştirilen ilk yer gözlem uydusudur. Türkiye’nin BiLSAT uydusundan sonra ikinci uzaktan algılama uydusudur.[0] DPT tarafından sağlanan kaynakla TÜBİTAK UZAY tarafından, danışmanlık ya da dış destek alınmadan Türkiye'de tasarlanan uydu, 00 Ağustos 0000 tarihinde Rusya Federasyonu'nun Kazakistan sınırındaki Orenburg bölgesinde bulunan Yasny Fırlatma Üssü'nden Dnepr fırlat

Yunanca

RASAT, tasarımı ve üretimi Türkiye'de gerçekleştirilen οι όμοιοί yer gözlem uydusudur. Türkiye'nin BiLSAT uydusundan sonra İKİNCİ uzaktan algılama uydusudur. [0] DPT tarafından sağlanan kaynakla TÜBİTAK UZAY tarafından, Danismanlik ya fırlat da DIS Destek alınmadan Türkiye'de tasarlanan uydu, 00 Ağustos 0000 tarihinde Rusya Federasyonu'nun Kazakistan sınırındaki Όρενμπουργκ bölgesinde bulunan Yasny Fırlatma Üssü'nden Dnepr

(5000 karakter kaldı)
İngilizce
Yunanca

İçindekiler

danismanlik
συμβουλευτική
tasarlanan
αντιμετωπίζεται
uzaktan
μακρυά
uzay
χώρος
ve
και
0
:0
00
,00
bulunan
dıscovered, found, located, situated
da
,too, also, at,, dağol, daırybox, deploy, deployed, dispenser, dispersal, dispersing, in,, mountain-bike, mountain-bikezs, mountan
destek
backıng, backing, backinğ, brace, bracket, insupport, schemes, sup, sup-, support, supportıng, supportıve, supporting, underpinned
dis
dysfunc
dpt
spo
ikinci
ikinçi, runner-up, second, secondhand, secondry, thesecond
kazakistan
kazakhstan
rusya
russıa, russia
sonra
after, after,, after/than, aftert, afterthan, afterthe, afterward, afterwards, afterwords, agai, later, then, then,the, then!._::'-the, thenthe, thereafter, upon, तब
tasarlanan
designet
uydu
complies, satallite, satel, satelite, satellıte, satellite, sattelite
uzaktan
afar, remote, remotely, remotes, telecommuting
uzay
aerospace, outerspace, space, space-, spaceborne, spaceships, spacesuits
ve
a.nd, and, and,, and.the, andin, andthe, deen, e.t., ısand, isand, theand, toand
ya
ağe, degrease, degreaser, eıther, either, either,, lubrıcator, rained, rainfall, rainfalls, rainforests, sustenance, whether, y-a, yağla, yağlama, yaşınkaç, yes
yer
earth, housed, involved, locality, located, locatet, locatıon, locatıons, location, loçation, place, plaçe, pleace, prominently, room, sıte, site, sites, spo...t, spot, terrestrial, thefloor, theground, vacancles

Son çeviriler

devamını göster›
ADS - REKLAMLAR
İletişim E-mail:
Kullanım SözleşmesiSitene Ekle